Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısını da Hatay EXPO alanında yaptı. Kılıçdaroğlu; “Devlette çürüme var dediğim zaman da bazı çevreler kızdılar, öfkelendiler. Bugün bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatlar kurtarılamadı.” dedi.
Deprem bölgesinde incelemelerde bulunan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısını da Hatay EXPO alanında yaptı. Kılıçdaroğlu; “Devlette çürüme var dediğim zaman da bazı çevreler kızdılar, öfkelendiler. Bugün bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatlar kurtarılamadı.” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları:
“Bir siyasi parti olarak yaşanan ağır sorunların aşılması için elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız ellerinden gelen çabayı gösteriyorlar. Bunu bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim.
Acılarımız çok büyük, ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz, milletimizin başı sağolsun. Elbette ki böyle acılar karşısında bir olmak beraber olmak, ortak mücadele etmek, sorunları çözmek için geçmiş hesapları bir tarafa bırakarak bir canı daha nasıl kurtarabiliriz arayışı içinde kenetlenmek bizim en büyük arzumuz.
Bu süreçte asla makam aracı kullanmadık. Ben, belediye başkanı arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım yarım bir otobüsle bütün bu gezileri tamamladık.
Bizim yaşadığımız gerçekten büyük bir acı ama sonuçta yakınlarını, çocuklarını, evlatlarını enkazın altında sağ çıkaranlar sevindiler ama cansız bedenlerine ulaşanlar da büyük bir acıyla yüzleştiler. Bu da bizim gittiğimiz yerde karşılaştığımız dramlardan birisiydi.
Devlette çürüme var dediğim zaman da bazı çevreler kızdılar, öfkelendiler. Bugün bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatlar kurtarılamadı. Zamanında önlem alınması gerekirken, zamanında talimatların verilmediğini, talimatların yerine getirilmediğini gördük. Devlet nefes almazsa sorunları çözemez.
Devletin nefes alması demek her soruna bürokrasinin kilitlenmesi demektir. Sorun karşısında eğer bürokrasi sessizliğini koruyor ve bir yerden talimat gelince harekete geçebiliyorsa o zaman devlet nefessiz kalıyor demektir. Devletimiz evet büyük. Devletimiz evet güçlü. Ama o güçlü devletin nefes alması lazım. Bürokrasinin gereğini yerine getirmesi lazım.
Talimat gelmeden ben iş yapamam kavramı yoktur devlet yönetiminde. Çünkü devlet yönetiminde en küçük makamdan en üst makama kadar herkesin görevi yasalarla tanımlanmıştır. Herkes yasaların ön gördüğü kuralları yerine getirir. Ama devleti nefessiz bırakırsanız bir yerden talimat gelmeden devlet ayağa kalkamazsa devlette çürüme başlar. Yaşadığımız ciddi sorunlardan birisidir. Nefessiz bıraktığınız zaman devlette liyakat yok olur, ahlak da yok olur, erdem de yok olur, fazilet de yok olur. Bunların tamamı yok olur.”